Son günlerde ülke gündemini sarsan bir cinayet davası, herkesin yüreğini dağladı. 5 yaşındaki küçük Melike’nin, kendi babası ve üvey annesi tarafından işkence edilerek öldürülüp bir göle atılması, sosyal medyada büyük yankı buldu ve kamuoyunu derinden etkiledi. İşte bu trajik olayın ayrıntıları ve sanıkların mahkemede yaşadığı anlar.
Küçük Melike, 5 yaşında, hayatının baharında aile içindeki şiddetin kurbanı oldu. 2023 yılı içerisinde başına gelen trajik olay, birçok kişinin duyduğu bir haykırış haline geldi. Melike’nin ebeveynleri, onun yerine geçen ailevi zorluklarla dolu hayatının yönetiminde, görevlerini yerine getirememiş gibi görünüyorlar. Olayın detaylarına bakıldığında, Melike’nin üvey anne ve babası tarafından sürekli olarak fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı anlaşılıyor. Komşularının ifadelerine göre, Melike’nin evde sık sık ağladığı, içine kapanık bir çocuğa dönüştüğü ve sosyal çevresinden uzaklaştığı gözlemlenmiş.
Savcılık, sanıkların Melike’ye işkence yaptığını ve küçük kızı bir göle atarak cinayet işlediklerini iddia ediyor. Yapılan otopsi sonuçlarına göre, Melike’nin vücudunda çok sayıda darbe izine rastlandığı belirtiliyor. Bu durum, cinayetin nasıl bir vahşetle işlendiğini gösteriyor. Melike’nin cesedinin, ailesinin yaşadığı yerin yakınındaki bir gölde bulunması, olayın korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. Ülke genelinden birçok insan, Melike’nin yaşadığı bu travmanın neden olduğu öfkeyi ve mantıksal bir açıklama arayışını dile getirdi.
Mahkeme süreci başladığında, toplumda büyük bir merak ve öfke oluştu. Sanık baba ve üvey anne, ilk duruşmada hakim karşısına çıktığında, yüzlerinde hiçbir duygu ifadesi yoktu. Gözlerindeki soğuk bakışlar, toplumun adalet arayışı için ne kadar önemsiz görüldüklerini ortaya koydu. Melike’nin yaşadığı travmanın ve yaşanılması gereken adaletin ağırlığı yanında, sanıkların tutumları infiale neden oldu.
Toplumun her kesiminden insanlar, Melike’nin davasının adil bir şekilde yargılanmasını talep etmeye başladılar. Sosyal medya platformlarında başlatılan kampanyalar, “Adalet İstiyoruz Melike İçin” gibi etiketlerle virale dönüştü. Binlerce kişi, meydanlara çıkarak, çocuk cinayetlerine karşı duyarsız kalınmaması gerektiğini vurguladı. Medyada yer alan yorumlar, Melike’nin göl kenarına atılmasını ve ondan sonra yaşananları lanetliyordu. Ülkede kadın ve çocuklara yönelik şiddetin artış göstermesi endişeleri de bu davayla birlikte yeniden gündeme geldi. Yapılan her açıklama, Melike’ye olan özlem ve adalet arayışını derinleştiriyor.
Cinayet davasında hâkim, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesine karar vererek, toplumun beklentisine cevap verdi. Ancak bu sadece bir başlangıç. Melike’nin davası, ülkemizdeki yasaların gözden geçirilmesi ve çocuklarla ilgili şiddet vakalarının üzerindeki tabunun kaldırılması adına bir dönüm noktası olmalı. Toplum olarak, Melike gibi masumların bir daha bu şekilde zarar görmemesi adına gerekli adımların atılması için sesimizi yükseltmeliyiz. Gelecek duruşmalarda alınacak yeni kararlar, bu konudaki adaletin nasıl sağlanacağına dair belirleyici olacaktır.
Melike’nin kalbi, belki de gölde kayboldu ama bizim kalplerimizde daima yaşayacaktır. Onun anısına saygı duyarak, toplumsal bilincimizi artırmalı ve bu tür vakaların önüne geçmek için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Çünkü çocuklar geleceğimizdir ve onlara en iyi şekilde sahip çıkmak, hepimizin görevidir.