Kekemelik, bu bozukluklar arasında yaygın bir sorun olarak bilinir. Ancak doğru zamanda yapılan müdahaleler, pek çok çocuğun özgüvenini yeniden kazanmasına ve konuşma yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Bunun en güzel örneklerinden biri de altı yaşındaki Aybüke’nin hikayesi.
Aybüke, ailesinin dikkatini çeken konuşma bozukluğu belirtileriyle erken yaşta tanı alarak terapi sürecine başladı. Ailesi, Aybüke’nin konuşmasında yaşadığı duraksama ve tekrarların artmasıyla, durumun geçici bir sorun olmadığını fark etti ve profesyonel bir destek almanın önemini kavradı. Bu bilinçle hareket eden Aybüke’nin ailesi, çocuklarının gelişimi için dil ve konuşma terapistinden randevu aldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Aybüke’ye kekemelik teşhisi konuldu.
Uzmanlar, kekemeliğin erken teşhis edilmesinin tedavi sürecinde önemli bir avantaj sunduğunu belirtiyor. Dil ve konuşma terapisti Leyla Yıldız, “Aybüke’nin durumunda, erken tanı ve doğru tedavi yöntemiyle kısa sürede çok başarılı sonuçlar elde ettik. Küçük yaş gruplarında kekemeliğe yönelik uygulanan oyun terapileri ve özel egzersizler sayesinde Aybüke, konuşma yeteneklerini güçlendirdi ve özgüven kazandı” dedi.
Aybüke’nin tedavi süreci, aile ve uzmanların koordineli çalışmaları sayesinde oldukça verimli geçti. Terapinin başlarında oyun terapisiyle başlayan çalışmalar, Aybüke’nin konuşma korkusunu yenmesine ve dilini akıcı bir şekilde kullanmasına destek sağladı. Terapiler esnasında Aybüke, oyunlarla öğrenme sürecine adapte oldu ve iletişim becerilerini geliştirdi. Uzmanlar, bu tür terapilerin çocukların sosyal uyumunu güçlendirdiğini ve yaşam kalitesine doğrudan katkı sağladığını vurguluyor.
Aybüke’nin annesi, bu sürecin aile olarak kendileri için ne kadar önemli olduğuna değinerek, “Aybüke’nin kekemeliği üzerine hemen harekete geçtik. Oğlumuzun konuşma yeteneği için gereken desteği sağladığımızda, kısa zamanda çok olumlu gelişmeler yaşandı. Onun özgüveni arttı ve konuşmalarında çok daha rahat olmaya başladı,” diyerek diğer ailelere de çocuklarını dikkatle gözlemlemeleri ve erken müdahalenin önemini hatırlattı.
Aybüke, terapi süreci sonrasında artık konuşmalarında herhangi bir sorun yaşamıyor ve günlük hayatta yaşıtlarıyla rahatça iletişim kurabiliyor. Ailesi ve uzmanlar, Aybüke’nin tedavi sürecinin diğer ailelere de örnek teşkil etmesini umuyor. “Kekemelik gibi konuşma bozuklukları, özellikle çocukluk döneminde önlem alınırsa büyük oranda aşılabiliyor. Erken teşhis ve uygun terapi yöntemleri sayesinde çocukların yaşam kalitesini artırmak ve gelecekte özgüvenli bireyler olmalarını sağlamak mümkün” diyen uzmanlar, bu konuda toplumun bilinçlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Aybüke’nin erken tanı ile başarılı bir şekilde tedavi edilen konuşma bozukluğu, erken teşhis ve doğru destek ile her çocuğun üstesinden gelebileceği bir sorun olarak dikkat çekiyor. Aybüke gibi birçok çocuk, bu süreçte destek aldıklarında konuşma becerilerini kazanarak sağlıklı bir gelişim süreci geçirebiliyor.