İstanbul’un su kaynaklarındaki alarm zilleri çalmaya devam ediyor. İSKİ verilerine göre, İstanbul barajlarının doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesine inerek %20’nin altına geriledi. Yağışsız geçen sonbahar aylarının ardından barajlardaki su seviyesi, şehrin su ihtiyacını karşılamada ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Demir, İstanbul’un su krizine doğru hızla ilerlediğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu. "Şu an barajlardaki su rezervi, kentin sadece birkaç aylık ihtiyacını karşılayabilir durumda. Eğer kış aylarında beklenen yağışlar gerçekleşmezse, 2024 yılı ciddi su kesintileriyle başlayabilir. Acilen tasarruf tedbirleri alınmalı" dedi.
Uzmanlar, sadece baraj doluluk oranlarının değil, yeraltı su kaynaklarının da tehdit altında olduğunu belirtiyor. İstanbul’un artan nüfusu ve plansız su tüketimi, mevcut kaynakların hızla tükenmesine neden oluyor. Ayrıca, iklim değişikliği etkisiyle yağış rejimindeki düzensizlikler, su kaynaklarını olumsuz etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor.
İstanbullular için su tasarrufu çağrısı yapan Demir, "Bireysel düzeyde su tüketimimizi azaltmalı, gereksiz su kullanımından kaçınmalıyız. Belediyeler ise kayıp-kaçak oranlarını düşürerek altyapı çalışmalarına öncelik vermeli. Uzun vadede ise alternatif su kaynakları oluşturulmalı" diye konuştu.
İSKİ, barajlardaki su seviyelerini artırmak için önümüzdeki aylarda alternatif projeleri hayata geçireceklerini açıkladı. Ancak uzmanlar, kuraklık tehdidinin sadece teknik önlemlerle değil, toplumun tüm kesimlerinin bilinçli katkısıyla aşılabileceğini vurguluyor.
İstanbul’un geleceği için kritik bir döneme girilirken, su krizine karşı bireysel ve kurumsal düzeyde daha duyarlı olunması gerekiyor. Bu süreçte suyun her damlası altın değerinde.