3 Mayıs, Türk milletinin birlik ve beraberliğini simgeleyen, Türkçülük akımının doğuşunu ve önemini hatırlamak için kutlanan Türkçülük Günü. Bu özel gün, sadece Türkçülüğün değil; aynı zamanda Türk kültürünün, dilinin ve kimliğinin de ön plana çıktığı bir tarihtir. Peki, Türkçülük Günü neden 3 Mayıs'ta kutlanır? Tarihsel kökenleri ve günümüzdeki anlamı üzerine derinlemesine bir bakış sunalım.
Türkçülük Günü, 1944 yılında Türk milliyetçileri tarafından bir gelenek olarak ortaya çıkarılmıştır. 3 Mayıs tarihi, Türk milliyetçiliğinin önde gelen isimlerinden Hüseyin Nihal Atsız’ın, 3 Mayıs 1944’te, dönemin totaliter politikaları karşısında Türk milliyetçiliğini savunduğu bir dönemin anısına ithaf edilmiştir. Bu olay, Türk milletinin kendi diline, kültürüne ve kimliğine sahip çıkmasının bir sembolü haline gelmiştir.
Atsız’ın bu tarihsel duruşu, Türkçülük düşüncesinin yükselişinde önemli bir dönüm noktasıydı. Türkçülük Günü, bu tarihi olayın hatırlanması ve Türk milletinin değerlerinin yaşatılması amacıyla benimsenmiştir. Bugün, bu özel günde Türk milletinin birlik ve beraberliği için çeşitli etkinlikler düzenlenmekte, Türk kültürü ve dili üzerine çeşitli aktiviteler gerçekleştirilmektedir.
3 Mayıs Türkçülük Günü, her yıl ülkemizde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Devlet kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler bu günde etkinlikler düzenleyerek Türk milletinin kültürel değerlerini ön plana çıkarmaktadır. Konferanslar, sempozyumlar ve panel gibi akademik etkinliklerin yanı sıra, halk konserleri, sergiler ve yürüyüşler de düzenlenmektedir.
Bu vesileyle, Türkçülük düşüncesinin temsilcileri, Türk dilinin ve kültürünün ne denli önemli olduğunu vurgulamakta, bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin altını çizmektedir. Türkçülük Günü; Türk milletinin ortak kimliğini, geçmişten gelen kültürel birikimini ve bu birikimi gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu simgeler.
Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş kültürü içerisinde Türkçülük, hala geçerliliğini sürdüren bir düşünce biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. 3 Mayıs Günü'nün kutlanması, aynı zamanda Türk milletinin ulus olarak var olma bilincinin de bir teşhisidir. Bu günün anısına yazılan şiirler, bestelenen marşlar ve kaleme alınan makaleler, Türk milletinin kendine olan inancını pekiştirmekte ve birlik beraberliğini artırmaktadır.
Sonuç olarak, 3 Mayıs Türkçülük Günü, Türk milletinin kültürüne, diline ve değerlerine sahip çıkmasının bir göstergesi olmasının yanı sıra, Türkçülüğün de bir simgesi haline gelmiştir. Bu özel gün, Türk milletinin geçmişte yaşadığı zorlukların üstesinden gelerek, aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşünde önemli bir kilometre taşını temsil etmektedir. Gelecek nesillerin de bu değerleri yaşatması adına Türkçülük Günü, her yıl yeniden coşkuyla kutlanmaya devam edecektir.
Bu çerçevede, 3 Mayıs sadece geçmişe dönük bir kutlama değil; aynı zamanda bugünün ve geleceğin Türk milletinin görüş, düşünce ve ideallerinin yer bulduğu bir zamanı ifade etmektedir. Bu anlamda Türkçülük Günü, sadece Türk milliyetçileri için değil, tüm Türk ve Türkmen halkları için kıymetli bir gündür.
Türkçülük Günü vesilesiyle, bu özel günün değerini bilerek birlik ve beraberliğimizi pekiştirelim ve Türk milletinin tarihini, kültürünü, dilini ve kimliğini yaşatmayı kendimize bir görev olarak alalım.